Evrim Karakoz’dan Bakan Yerlikaya’ya ‘Hak Arama’ Eylemlerine Müdahale Eleştirisi: “AKP’yi adeta vatandaştan koruyorsunuz. Aslında vatandaşlarımız…
CHP Aydın Milletvekili Evrim Karakoz, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya şunları söyledi: “Özellikle haklarımızı arama özgürlüğü açısından vatandaşlarımızın haklarını arama çabaları ve haklarının tanınması açısından. Anayasamızda güvence altına alınan gösteri ve yürüyüşler engelleniyor. Son dönemde Aydın’da acılar yaşanıyor.” Bir olay yaşandı, KYK yurdunda meydana gelen asansör faciasında maalesef bir öğrencimiz hayatını kaybetti. Ülkenin dört bir yanındaki üniversite öğrencileri, arkadaşlarının ihmal sonucu ölmesine tepki göstermek için yürüyüş yapmak, seslerini duyurmak ve tepki göstermek istedi. Birçok yerde engellendiler, hatta bazıları gözaltına alındı. İktidarın eleştirilmesine asla izin vermiyorsunuz, adeta AKP’yi vatandaştan koruyorsunuz. Aslında vatandaşlarımızı AKP’nin kötü yönetiminden ve hatalarından korumamız lazım. Vatandaşa yapılan yanlışlar. “Protestolara tepki vermelerini ve protesto haklarını güvenli bir şekilde kullanmalarını sağlamanız gerekiyor Sayın Bakanım, çünkü bu onların en doğal hakkıdır” dedi.
İçişleri Bakanlığının 2024 yılı bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülüyor. CHP Aydın Milletvekili Evrim Karakoz, AKP iktidarının geçmiş uygulamalarını ve bugün hakkını arayan vatandaşlara kolluk kuvvetlerinin müdahalesini hatırlatarak, şunları söyledi:
“Ülkemizde özellikle son 6-7 yıldır mafyanın, çetelerin, uyuşturucu ticaretinin, ekonomik yolsuzluğun, silahlanmanın, kadın cinayetlerinin, insan ve göçmen kaçakçılığının patlama yaptığını üzüntüyle gözlemliyoruz. Neredeyse her gün en az bir kadın cinayeti.” Biz buna karşıyız. Uyuşturucu kullanımının tarihte hiç olmadığı kadar arttığı, uyuşturucunun deyim yerindeyse kek gibi satıldığı acı bir gerçek. Ülkemiz uyuşturucu baronlarının ticaret ve saklanma merkezi haline geldi, öyle ki yabancı mafya grupları birbirleriyle savaşıyor. Öldürdükleri ülkenin durumuna düşürüldük. Uyuşturucu olayını ‘Meclis araştırsın’ dedik, önergeler verdik ama her defasında önergelerimiz kabul edilmedi; Öyle ki eski İçişleri Bakanı’nın ardından yeni atanan İçişleri Bakanı da oldu. Dışişleri Bakanı’nın görevini yerine getirmesi, suç ve suçlularla mücadelede ivme kazanılması takdir edilen bir sorun haline geldi. Ancak güvenlik politikaları, suç ve suçlularla mücadele bakandan bakana değişmemeli, suç ve suçlularla mücadelede bakan kim olursa olsun taviz verilmemelidir. . Yargıda, poliste, orduda, milli eğitimde, milli savunmada ve dış politikada uygulanan politikaların sürekli olması ve kişiden kişiye farklılık göstermemesi gerektiği açıktır.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde her vatandaş, din, milliyet ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın eşit hak ve özgürlüklerden yararlanır. açarsak; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının hak arama hürriyetinden eşit şekilde faydalanması gerekir ve bugün İçişleri Bakanlığı’ndan bahsettiğimiz için vatandaşlarımız mülki amirden, polisten veya polisten eşit şekilde faydalanabilmektedir. ‘ Özellikle haklarını arama özgürlüğü, Anayasamızda güvence altına alınan gösteri ve yürüyüş hakları başta olmak üzere haklarını arama çabaları engellenmektedir. Üstelik milli bayramlarımızı kutlamak, hatta İşçi Bayramını kutlamak da vatandaşlara nimet olarak sunuluyor. Emekli vatandaşlarımız bugün Meclis kapısına gelip ‘7 bin 500 liralık emekli maaşıyla geçinemeyiz’ diyerek Hükümeti protesto etseler anında müdahale edilir, hatta gözaltına alınırlardı.
” “KYK yurdunda yaşananları protesto etmek isteyen öğrencilerimiz ayrıntılı olarak ele alındı”
Yine bugün işi kâr etmeyen ve girdi maliyetlerini karşılamakta zorlanan çiftçilerimiz, mazot ve gübre fiyatlarının yüksek olmasını ve verilen desteklerin yetersizliğini protesto ederse, anında güvenlik güçlerinin müdahalesiyle karşı karşıya kalacaklardır. Geçtiğimiz günlerde Aydın’da trajik bir olay yaşandı; KYK yurdunda meydana gelen asansör faciasında maalesef bir öğrencimiz hayatını kaybetti. Ülkenin dört bir yanındaki üniversite öğrencileri, arkadaşlarının ihmal nedeniyle ölmesine tepki göstermek, yürüyüş yapmak, seslerini duyurmak istedi ancak birçok yerde engellendiler, hatta bazıları gözaltına alındı. İktidarın eleştirilmesine asla izin vermiyorsunuz, sanki AKP’yi vatandaştan koruyorsunuz. Aslında vatandaşlarımızı AKP’nin berbat yönetiminden ve hatalarından korumamız gerekiyor. Vatandaşın haksızlıklara tepki göstermesini ve protesto hakkını sadakatle kullanmasını sağlamalısınız Sayın Bakanım, çünkü bu onların en doğal hakkıdır. Üstelik AKP iktidarında mülki idareci, asker, polis olmak isteyen vatandaşlarımız, iktidarın beğendiği gruplara mensup olmadıkları takdirde bu isteklerini gerçekleştiremiyorlar.
” “İÇİŞLERİ BAKANLIĞI PERSONEL ALIMLARININ CEMAATLER VE MEzhepler ARASINDA PAYLAŞILDIĞINI GÖZLEYORUZ”
AKP döneminde paralel bir yapıyla Emniyet Müdürlüğü bünyesinde polis teşkilatı, Jandarma bünyesinde ise jandarma teşkilatı kuruldu. FETÖ hain darbe girişimi sonrasında AKP iktidarının ders aldığını düşünsek de, bu noktada hiçbir ders alınmadığını, İçişleri Bakanlığı’nın işçi alımının dini cemaat ve tarikatlar arasında dağıtıldığını görüyoruz. Devlet ve Cumhuriyet, bu ülkede yaşayan her bireyin devleti ve Cumhuriyetidir; Anayasa’da açıkça belirtildiği gibi hiç kimsenin ayrıcalığı yoktur. Kanunlar her bireye eşit uygulanmalı, kanunların uygulanmasında tam eşitlik sağlanmalıdır. Suçun ve suçlunun hiçbir partisi, milliyeti veya benzeri özelliği yoktur; Suç hatadır, hata da hatadır. Basitçe söylemek gerekirse, ‘Gösteriyi düzenleyenler muhaliftir, müdahale edelim; Eğer bizim tarafımızsa görmezden gelelim. Muhalefet derneklerini detaylı inceleyelim, izinsiz para toplasalar dahi müdahale etmeyelim. “Bizim suçumuzsa görmezden gelelim” sözü kesinlikle ve kesinlikle kabul edilemez.”